Erdoğan, İstanbul İlçe Adaylarını Açıkladı… “Bu Güzel Şehir 5 Yıl Gibi Kısa Bir Sürede Çeyrek Asırlık Yükseklik Kaybı Yaşadı”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 37’si AKP, 2’si MHP olmak üzere 39 ilçenin adaylarını bugün açıkladı. Erdoğan, “Son 5 yılda eski günlerini hatırlatan bir bakıma maruz kaldı. Tüm dünyanın gözbebeği olan bu güzel şehirde neredeyse dörtte bire yakın yükseklik kaybı yaşandı. 5 yıl gibi çok kısa bir sürede bir asır.” Erdoğan ayrıca, “Rahmetli Deniz Baykal’la birçok konuda anlaşamadık ama siyasi bilgisini takdir ettik. Sayın Kemal’le çok kavga ettik ama onun da kendine has bir üslubu, üslubu ve misyonu vardı. Şu anki Genel Başkanımız. Daha biz başlamadan listenin başında CHP Özgür Efendi vardı.” “Altından yuvarlanmayı başardı” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde “AK Parti İstanbul İlçe Adayları Tanıtım Toplantısı”na katıldı. Erdoğan şunları söyledi:
“KAĞITHANE’DE TEMEL ATMA TÖRENİNİ DÜZENLİYORLAR”
“Seçimlere 70 gün kaldı. Biz hiçbir zaman seçmeni yani milleti sandıktan sandığa hatırlayan bir parti olmadık. Yüz yüze, gönül gönüle olan bir ekibiz. -Milletimiz ile 365 gün 24 saat gönül teması içerisindeyiz.Seçim dönemlerinde bu tempoyu artırmak için her zaman yaptığımız çalışmaları kısaltmak istiyoruz.” Tekrarı muhabbetin saflarını kapatmanın, kalp köprülerimizi güçlendirmenin bir aracı olarak görüyoruz. Hele ki söz konusu İstanbul olunca yaptığımız işin hem bizim hem de sizler için ayrı bir anlamı var.
Binlerce yıldır her medeniyetin, her toplumun ve her devletin hayali olan İstanbul’a hizmet etmenin onuru, tüm dünya zenginlikleri ile kıyaslanamaz.
Kasımpaşalıyım, Haliç kıyısında doğup büyüdüm. Haliç’le birlikte yaşadım. Maalesef bu Haliç’i temizlemeye başladığımızda bugünkü Haliç oldu. O tarih itibarıyla Haliç’ten 9,5 milyon metreküp çamur ve toprağı temizlemiş olduk. Bu çamuru 9,5 kilometre uzaklıktaki Alibeyköy’deki taş ocağına taşıdık. Ya günümüzün insanları bunu yapsaydı? Yapabilir miydi? Ancak bunu Murat Kurum yapıyor. İşte Kağıthane’de temel atma töreni yapılıyor. Peki ya böyle bir şey olursa? Bu bir temel atma töreni. Ama bunlar var. Temel üstüne temel atmanın mücadelesini verdik. Bu yarışı İstanbul’umuzda gerçekleştirdik.
Karşılaştığımız tüm engellere rağmen çok şükür kısa sürede İstanbul’un temel sorunlarının neredeyse tamamını çözdük. Ama inşa etmek ve yıkmak çok kolaydı. Ne yazık ki son 5 yılda bize eski günlerini hatırlatacak bir bakıma maruz kaldı. Tüm dünyanın gözbebeği olan bu güzel şehirde 5 yıl gibi çok kısa bir sürede neredeyse çeyrek asırlık irtifa kaybı yaşandı.
“İSTANBUL’UN YOL KENARLARINI DÜZENLEYEN GÜZEL BAHÇELERİ YOK EDEREK VİZYON KAYIPLARINI DEVAM ETTİLER”
2019 yılında İstanbul’un yönetimini devralanlar bir programla, projeyle, eylemle, tuğla üstüne tuğla koyarak değil, temel atmama töreniyle başladılar. Almadıkları temel Silahtarağa Arıtma Tesisi projesiydi. Peki sonra ne oldu? Haliç’e arıtılmamış su deşarj edilince burası ölmeye, kararmaya ve yeniden kokmaya başladı. Ancak Silahtarağa Projesi, İstanbul’un Haliç’ini temizlemek için 1994’ten bu yana yürüttüğümüz çalışmanın kritik bir parçasıydı. Hatalarından ders almak yerine, İstanbul’un yol kenarlarını süsleyen güzel dikey bahçeleri yok ederek vizyonsuzluklarını sürdürdüler. Şimdi poşet gönderiminde de aynı zihniyet yeniden ortaya çıkıyor.
“ÇEVRE HAKKINDA ANLADIĞI ŞEY BU KAVRAMIN ARKASINA SIĞINARAK ŞEHRİ İHLAL EDEN İLİKÇİLERE DESTEK OLMAKTIR”
Büyükşehir adayımız Murat Kurum’un bu güzel şehrin geleceği için hayati önem taşıyan, özellikle İstanbul’u depreme hazırlayan projelerini kendi kafalarında küçümsüyorlar, küçümsüyorlar. Elbette çevreden anladıkları, bu kavramın arkasına sığınarak şehri yok eden yağmacıları korumaktır.
İstanbul’da ana yolların etrafına dikilen yeşil panellere bile tahammülü olmayan, hepsini yıkıp betona boğan bir liderin bu kadar acı çekmediği açıktır. Daha da kötüsü, her gün aynı baş bilim adamlarının uyardığı deprem tehlikesine karşı üzerine düşen görevlerin hiçbirini yerine getirmiyor ve bununla büyük bir yüzsüzlükle dalga geçebiliyor. Milyonlarca insanın geleceğini, yüzbinlerce insanın hayatını doğrudan ilgilendiren böyle bir soruna duyarsız kalanlar, şehrin diğer konularının analizi konusunda ne gibi bir duyarlılığa sahip olabilirler? Tek dertleri, İstanbul nimetini ellerinden geldiğince kendi kişisel çıkarları, kendi bireysel gündemleri ve kendi siyasi meslekleri için kullanmak, ellerinden geldiğince sömürmektir. İstanbul bu zulmü, bu azabı hak etmiyor. İstanbul bu ihmali, bu ikiyüzlülüğü hak etmiyor. İstanbul, hırsları sınırlarını aşanların oyuncağına dönüştürülmeyi hak etmiyor. Aklı, gözü, gönlü başka yerde olanların yerine İstanbul muamelesi yapılmayı hak etmiyor.
“31 MART’TA 5 YILLIK INTERGRET DÖNEMİ BİTECEK”
Kardeşlerim, umarım 31 Mart’ta İstanbul hak etmediği şeylerden kurtulur ve umarım 31 Mart’ta da İstanbul’un büyükşehir hizmet hasreti son bulur. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’da yapacağı doğru tercihle kendisine yeni bir ufuk açacaktır. İnşallah 31 Mart’ta 5 yıllık fetret dönemi sona erecek ve yeniden diriliş dönemi başlayacak.
Boğazına sardığınız bu millet, karşılığını size seçim günü sandıkta verecektir. Küfür ettiğiniz hanımlarımız 31 Mart’ta sandık başına geldiklerinde hakaretlerinizin hesabını size soracaklardır. Hem kadın haklarını diyeceksiniz hem de toplum içinde yaşlı bir bayana saldıran kaba kişilere tepki göstermeyeceksiniz. Hem basın özgürlüğünden bahsedeceksiniz, hem de militanlarınıza görevini yapmaya çalışan gazetecileri linç ettireceksiniz. Bu sadece ikiyüzlülük değil, aynı zamanda faşizm ve despotizmdir.
“Kemal Bey’le çok kavga ettik ama onun da kendine has bir tarzı ve misyonu vardı”
CHP yönetiminin giderek azalan bir seviyesi var. Bizim dönemimizde bu partinin lideri iki kez değişti. Ancak siyasi kalite ve kalibre açısından her zaman herkesi geride bıraktı. Rahmetli Deniz Baykal’la birçok konuda anlaşamadık ama siyasi bilgisini takdir ettik. Sayın Kemal’le çok kavga ettik ama onun da kendine has bir üslubu, üslubu ve misyonu vardı. CHP’nin mevcut Genel Başkanı Özgür Efendi, daha başlamadan listenin en altına düşmeyi başardı.
CHP, uzun süredir bölücü örgütün kontrolündeki partiyle gizli işbirliği yapıyordu. Ancak en azından bu işbirliğinden utandılar ve müzakereleri gizli tutmaya çalıştılar. Özgür Efendi’nin CHP’si ise bölücü örgütün aygıtı olmayı sürdüren ve bu nedenle siyasi meşruiyeti tartışmalı olan DEM Partisi ile neredeyse bütünleşmiş durumda. “Koltuğuna ihtiyaç duydukları birinin siyasi hırslarına yer açmak için yapılan bu işbirliğiyle her iki taraf da kendi ayaklarına utanç veriyor.”
İKİ İLÇE ADAYI MHP’Lİ
Erdoğan, konuşmasının ardından 37’si AKP’li, 2’si (Beşiktaş ve Silivri) MHP’li olmak üzere 39 ilçenin adaylarını açıkladı. Erdoğan, Üsküdar belediye başkan adayını açıklarken sahneye çıkan çocuğa para verdi. Erdoğan’ın açıkladığı adaylar şöyle:
Adalar:Uğur Sina Şen
Arnavutköy:Mustafa Candaroğlu
Ataşehir:Mustafa Naim Yağcı
Avcılar:Abdullah Küçükoğlu
Bağcılar:Abdullah Özdemir
Bahçelievler:Hakan Bahadır
Bakırköy:Ali Talip Özdemir
Başakşehir:Yasin Kartoğlu
Bayrampaşa:İlknur Kovaç Bayraktar
Beşiktaş:Serkan Toper (MHP)
Beykoz:Murat Aydın
Beylikdüzü:MustafaGünaydın
Beyoğlu:Haydar Ali Yıldız
Büyükçekmece:Recep Erol
Çatalca:Mesut Üner
Çekmeköy:Ahmet Poyraz
Esenler:Mehmet Tevfik Göksu
Esenyurt:Hamit Öncü
Eyüpsultan:Deniz Köken
Fatih:Mehmet Ergün Turan
Gaziosmanpaşa:Usta Hasan Tahsin
Güngören:Bünyamin Demir
Kadıköy:Veli Arslan
Kağıthane:Mevlüt Öztekin
Kartal:Hüseyin Karakaya
Küçükçekmece:Aziz Yeniay
Maltepe’de:Kadem Ekşi
Pendik:Ahmet Cin
Sancaktepe:Şeyma Döğücü
Sarıyer:Hüseyin Coşkun
Silivri:Volkan Yılmaz (MHP)
Sultanbeyli:Ali Tombaş
Sultangazi:Abdurrahman Dursun
Şile:İlhan Ocaklı
Sisli:Gökhan Yüksel
Tuzla’da:Şadi Yazıcı
Ümraniye:İsmet Yıldırım
Üsküdar:Hilmi Türkmen
Zeytinburnu:Ömer Arısoy